2 Mayıs 2016 Pazartesi

Aşçı



Aşçı
Aş Eski Türkçede yemek, özellikle sıcak ve sulu yemek anlamına geliyor.
Çı Türkçede isimden isim yapan bir yapım eki.
Aşçı yemek yapmayı meslek edinen kişilere deniyor. 
Halk ağzında yemek satılan dükkanlar için de aşçı dükkanı denildiği oluyor.
Ahçı ise aşçının yanlış yazılışı. 
Ancak yaygın olarak aşçı yerine kullanıldığından ahçı kelimesi artık bir galat-ı meşhur.
Galat-ı meşhur ise kelime veya deyimlerin yaygın olarak yanlış bir biçimde kullanılması sonucu, doğrusunun yerini almasına deniyor.
Dilimizde pek çok örneği var.
Örneğin velet çocuk, evlat çocuklar demek. 
Evlatlar ise çocuklar-lar anlamına gelen yanlış bir ifade.
Ancak yaygın olarak çocuklar anlamında kullanıldığından artık evlatlar kelimesi doğru kabul ediliyor. 
Yani herkesin doğru bildiği yanlışlara galat-ı meşhur (meşhur yanlış kelime) deniyor. 
Bence bu durum sadece kelimelerde değil hayatın her alanında yaşanıyor.
İngiltere Kralı VIII. Henry yemeğe düşkün aşırı şişman bir kralmış.
Rivayete göre VIII. Henry bir gün çorbasının içinde bir saç teli bulunca, aşçısının kellesini kestirmiş ve mutfakta çalışanların saçlarını bir şapka altında toplamalarını emretmiş. 
İşte o gündür bugündür aşçılar temizliğe büyük önem veriyor, şapkalarını beyaz ve tertemiz tutuyormuş.
Osmanlıda ise aşçılar şapka değil, külah takıyormuş.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder