6 Ekim 2015 Salı

Uskumru


Uskumru Yunanca skümbri kelimesinden dilimize geçme. 
Bu balık içinde orkinosların bile dahil olduğu 51 çeşit balık çeşidini içeren Uskumrugiller balık familyasına ismini vermiş özel bir balık. 
Balık müşterileri olarak bizler genelde kolyoz ile benzerliği dışında hangi balıkla akraba olduğunu pek bilmeyiz.
Bunu bilme sebebimiz de yalancı balıkçıların fiyatı ucuz olan kolyozu bize uskumru diye satma çabasındandır.
Bu yalancılık her meslekte görebileceğimiz istisnai bir durum mudur yoksa balıkçılarda özel olarak daha fazla mıdır ? 
Balıkçılık zor ve getirisi düşük bir meslek. 
Balık halkımızın çok tükettiği bir ürün olmadığından talep de düşük.
Eskiden balıkları muhafaza edecek soğuk hava depoları bulunmadığı gibi yaz aylarında buz bulmak o kadar kolay değildi. Buz bulmak ayrıca çok maliyetliydi. Çünkü o zamanlarda buz İstanbul'a  Bursa'daki Uludağ veya Yalova'daki Katırlıdağ zirvelerinden getirilir, dağlarda kışın açılıp karla doldurulan kar kuyularında saklanan buzlar yazın kesilerek İstanbula binbir zahmetle taşınırdı.
Bu nedenle balıkçı o gün ne yakaladıysa onu gün sonuna kadar  satmak ve gününü kurtarmak zorundaydı. 
Balığı saklama için tuzlama yoluna gidilse bile bu ayrı bir iş kolu olup, bu tip balıkların müşterisi de sınırlı idi. 
Günlük taze balık yakalayıp satan balıkçının tabi ki her zaman lüfer ve kalkan gibi getirisi yüksek balık avlama şansı da yoktu. 
Balıkçılar ağını veya oltasını denize rastgele diye atar. 
Böylece balıkçı öncelikle balığın rast gelmesini ama özellikle kilosu ağır ve kazancı yüksek kaliteli balıkların rast gelmesini dilerdi. 
Bu rastgele sözü aslında balıkçının tek kelimelik duasıydı.
Günü kurtarmak ya da yevmiyeyi doğrultmak deyimleri hep bu şekilde ekmeğini zor şartlarda ve gün içinde kazanmak durumunda olan kişilerin ürettiği sözlerden ortaya çıkmıştır.
Eskiden balıkçının yarını yoktu. Allah o gün ne verdiyse onunla geçimini temin ederdi. Kanaatimce bu şartlar ister istemez balıkçılarda bazı ufak yalanların ortaya çıkmasına yol açmıştır. Balıkçıların yalan söylemesi toplumca bu nedenle normal görülür ve onların yalanını yakalamak ayrı bir maharet sayılırdı. Buna da balıktan anlamak denilirdi. Tabi bugün günü kurtaran bir balıkçılık yok. Soğuk hava depoları, toptancıları ve perakendecileri ile büyük bir sektör var karşımızda. Bu nedenle artık hiç birimiz masum değiliz.
Gelelim kolyoz ile uskumruyu birbirinden nasıl ayıracağımıza.


Kolyozun karnında sarı benekler varken uskumrunun karnı daha temiz. 
- Kolyozun gözü kafasına göre büyükken uskumrunun gözü daha küçük.
- Kolyozun sırt çizgileri labirent gibi karışıkken uskumrunun sırt çizgileri daha düzgün ve paralel.
- Kolyozun kuyruğunun dip noktası dolu ve kuyruğu yumuşsak açı yaparken uskumrunun kuyruğunun dip noktası boş ve kuyruğu keskin açılı. 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder