22 Nisan 2016 Cuma

Plastik Şişe Su



Plastik şişede su.
Plastik, Fransızca kalıplı, biçimlendirilmiş anlamındaki  plastique kelimesinden.
Fransızcaya da eski Yunancadaki plastikós kelimesinden geçmiş.
Plastik sanatlar kelimesindeki plastik bu anlama geliyor.
Sentetik polimer şeklindeki ikinci anlamı ise 1940'larda geliyor.
Şişe ise Farsça cam demek olan şişe kelimesinden.
Şişenin cam anlamı zamanla camdan yapılma su kabına dönüşmüş.
Plastik şişe ise ne hazin bir söz.
Plastiğin camın yerini alması ve hepimizi zehirlemesi yetmezmiş gibi şişedeki cam anlamını bile yok etmiş olması gerçekten trajik.
Bir ara içi cam, dışı plastik bir ürün geliştirmişlerdi. 
Ancak yaygınlaşamadı.
Kâr hırsı sürekli tüketim istiyor.
Tüketilen ise dünyamız ve hayatlarımız oluyor. 
Dayanıklı, sağlıklı, temiz ve doğal hiç bir şey kâr hırsının karşısında tutunamıyor. 
Ya da o hırsı tatmin edebilmek için çok pahalı oluyor ve kitlelere ulaşamıyor.
Lokantada, sokakta, evde her yerde plastik şişeden su içmek zorundayız artık.
Ne ecdadımızın yadigarı çeşmelere sahip çıkmayı ne de çeşmelerden su içmeyi becerebildik.
Suyuna bile sahip çıkamayan torunların halen dedelerinin eserleri ile böbürlenmesi ise komik kaçıyor.
Biz ne zaman kaybettik suyumuzu ?
Ya da ne zaman unuttuk susuzluğumuzu ?
Ankarada ve civar ilçelerde 1871 ila 1874 yılları arasında büyük bir kuraklık yaşanıyor. 
Ankaradan İstanbula yardım için çekilen telgrafta Ankara ve civar ilçelerde her gün 2.000 kişinin susuzluktan öldüğü ve yardım beklendiği bildiriliyor. Sadece bir ilçede susuzluktan ölen kişi sayısı 20000 e ulaşıyor.
Halen çeşmelerden, derelerden su içebilenler, suyunuzun kıymetini bilin.
Evde, işyerinde kızartma yağını lavaboya, tuvalete dökmeyin. 
Suyu koruyan kollayan herkes su gibi aziz olsun.
Bu yazı biraz agrasif oldu.
Ama olsun.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder