24 Nisan 2016 Pazar

Semaver



Semaver
Rusça kendi kendine kaynayan anlamına gelen samovar kelimesinden.
İngilizcesi de, Fransızcası da Rusçadan samovar. 
Ruslar da bizim gibi çaya Çincenin mandarin lehçesindeki ça kelimesinden dolayı chay diyor.
Semaveri ise Ruslar icat ediyor.
Kahve tiryakisi olan Osmanlıda ilk kez II. Abdühamidin emri ile çay üzerine araştırmalar yapılıyor, raporlar hazırlanıyor. 
Çay Bursada yetiştirilmeye çalışılsa da iklim nedeniyle başarıya ulaşılamıyor.
Halkalı Ziraat Okulu mühendislerinden Ali Rıza Erten Batum ve Kafkasya’daki incelemeleri sonunda hazırladığı raporla çayın Doğu Karadeniz’de yetiştirilebileceğini hükümete 1917 yılında bildiriyor. 
Ancak Doğu Karadenizde çayın üretimi Cumhuriyetle gerçekleşiyor.
Semaverin otantiğinin içinde kömür yanıyor iken, modern olanları elektrikle çalışıyor.
Elektrikli ilk çaydanlığı ise Arthur Langer 1923'te icat ediyor.
Savaşlardan fakir düşen halk kahveyi kolayca satın alamadığından genç Cumhuriyetin ilk işlerinden biri çay üretmek oluyor.
Doğu Karadenizin kaderi 1924 yılında çıkartılan Çay Kanunu ile değişiyor.
Osmanlıda kahve tiryakisi olan halk Cumhuriyette çay tiryakisi oluyor.
Semaver, Sait Faik Abasıyanık'ın Nisan 1936'da yayınlanan ilk öykü kitabının ismi aynı zamanda. 
Sait Faik öykü kitabına adını verdiği semaver öyküsünde fabrika işçisi Alinin hayatını anlatıyor.
Hikayede semaver ne güzel kaynıyor. 
İşçi Ali semaveri, içinde ne ıstırap, ne grev, ne de kaza olan bir fabrikaya benzetiyor.
Sait Faik semaver öyküsünde insan sevgisini, insanların iyiliklerini ve fakir insanların mutluluğunu anlatıyor.
Sait Faik'in yaşadığı ev bugün Burgazada'da müzeye dönüştürülmüş durumda.
Vakit bulup Burgazada'ya Sait Faik'i ziyarete gitmek ve ada vapurunda demli bir çay içmek keyifli oluyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder